15 Şubat 2014 Cumartesi

Samimiyet seni nasıl saklamak gerek ???

"...Ey samimiyet seni yitiriyoruz ama yitirdiğimizi çaktırmayacağız derken daha bir komik oluyor ve hepten çaktırıyoruz.Bende hala biraz varsın diye düşününce kendimi sevesim geliyor ama bu kez de peki ben seni nasıl saklayayım da beni altyazılı konuşanlara karıştırma diye düşünmeden edemiyorum."

"Ve ben hala burada durmuş "ne gerek var ki onu anlamıyorum" diye düşünüp duruyorum.Sahiden ne gerek var?Niye,neden,niçin böyle davranıyorlar.Hani derler ya biz bizi biliriz diye,biliriz tabi hatta tabiri caizse biz birbirimizin ciğerini biliriz.Ama düşünün artık o kadar kaybediyorlar ki damarlarında akan samimiyeti artık kendilerini tanıyamadıkları için karşılarındakileri de ne zamandır ve ne kadar tanıdıklarını düşünemez oluyorlar.Bir an düşünseler bilecekler rol yapacakları değil,kendileri olacakları sorgulanmadan rahat davranacakları yerdeler.Eski dostların arasında...Kolay bulunmayacak bir rahatlığı elinin tersi ile itip maskelerin ardına sığınan arkadaşlarım için mi üzülmeliyim yoksa her geçen gün samimiyetin azaldığı ortamların artışı için ve insanların artık "maskesiz çıkmam abi"diye ortalarda salınarak gezmesi ile insan oluşumuzun değilde diplomalarımızın,kredi kartı limitlerimizin,evlerimizin,arabalarımızın önem kazandığı bir dünyada yaşadığımız için mi???Neyse ki henüz bütün arkadaşlar bu feci duruma düşmüş değil.Eskisi kadar hakiki,temiz ve şen sohbeti olan herkese özel olarak teşekkür ediyorum gönülden.Ama yine de gönlüm kırık...

Her türlü yarayı,bereyi,hastalığı kolay atlatıyorumda bu gönül kırıklığı beni birkaç gün hapseder...Gönlüm kırık...Lütfen bana bir yardım samimiyetten bende kalan kırıntıları pamuklara mı sarıp sarmalasam da saklasam... " *

24 Ocak 2011 yazısından alıntıdır.
Tanıdığım her insan bir duygu yükü bırakıyor bende...Ben miyim her şeye bu kadar anlam katmaya çabalayan yoksa insanlar çok mu pervasız nefes alır oldular.Eğer tecrübe bu demekse olmasa daha mı iyi acaba...
Sevdiceğim "büyümekten korkmak fenadır" der hep ama bazen bakıyorum da o eskilerde kalan evcilik oyunları,oyun arası muhabbetler bile daha büyük çok büyükmüş ha ama eğer o büyüklükleri kaybetmekse büyümek,gel de korkma...
Birkaç gündür süren duygularım ve sorgulamalarım beni yine bu yazıya götürdü.Madem hatırladım,size de hatırlatayım dedim...

Bebeğimin kısa güncesi de elbet bir ara başlayacak :)