16 Ekim 2012 Salı

SIR TUTABİLİR MİSİNİZ :)

    Merhaba Canlar
    Çok hareketli bir haftasonunun ardından ancak kısmet oluyor yazmak :( ve parmaklarımdan bu kelimeler dökülürken ayaklarım isyanlarda diyor ki sen ne bilirsin biz ödedik bedelini :)
Size bir sır vereceğim ve bunu hep birlikte unutacağız...evet oldum nihayetinde bende 30 oldum...ve daha öncede size bahsettiğim gibi bende erken başlamış bir yaş 30 sendromu vardı ama sanırım erken kalkan yol alır misali,erken kurtulmuş oldum etkisinden :) henüz 4 gün aldım yeni yaşımdan ama sevdim anlaşacağız gibi...tabi ki bunda harika geçen bir haftasonununda etkisi var :) ama iyi anlaşıyor olmamız ele güne karşı birlikte poz verebileceğimiz anlamına gelmiyor.olur da bizi yakalamak isteyenler olursa biz sadece arkadaşız,hem de uzaktan :)ve herşeyde istikrar iyidir diye düşünerek önümüzdeki onbeş yıl boyunca 29 yaşta kalmak gibi bir karar aldım.ve bu yoruma açık bir karar değildir :))
Bol kutlamalı bir yeni yaş oldu.Gece yarısı gün dönümü itibari ile başladı smsler ve aramalar :) sabahın erken saatlerinde duyduğum dost sesleri ise günümün güzel geçmesinin sebebi idi hakikaten ve sosyal paylaşım siteleri,meşhur facebook:) ben facebook hatırlatması ile yapılan kutlamaları banal bulanlara katılmıyorum çünkü işin özü iletişim ve günlerce iletişim kurmamış insanların dahi bir kelam etmesine sebebiyet veriyorsa ne mutlu.Öyle bi cendereki artık hayatımız,bazen yemek saatlerini bile unutuyor ve şaşırıyor insanlar işin derdine düşünce(evet hayatım senden bahsediyorum:) )...herkesin hayat kavgası kendine göre müthiş yoğun...ve bir diğerinin yoğunluğu ile kendi yoğunluğunu kıyaslamak gereksiz çünkü Rabbim sahiden dağına göre kar yağdırıyor...ve bu yoğunlukda birinin özel bir gününü hatırlamak O nu özel kılar ama herkes için özel olmayı beklemek anlamsız zaten.hatırlatma sayesinde de olsa iyi dileklerin paylaşıldığı bir mesaj veya bir not insana kendini iyi hissettirmiyor diyen yalancının alasıdır :)neyse face demişken günün gelişmelerini ordan aktarayım size çünkü durum güncellemelerimiz bazen anlık hislerimizi öyle güzel aktarıyor ki :D

*iş arkadaşlarım çaktırmadılar ama geleneği bozmadılar.çok güzel bir pasta eşliğinde kutlandım :) ne mutlu bana :) seviyorum sizi :) işi sevmiyorum bazen,stresden sıkılıyorum,panikden bunalıyorum,telefon sesi çıldırtıyor beni ama sizi sizi sizi seviyorum...iyi ki varsınız...

*babamın sessizliğine bi anlam veremiyordum.ve itiraf edeyim kızmaya başlamıştım içten içe nasıl unutur diye :( bi yandan da ben yaşlandıkça kendide yaşlanıyor diye mi üzülüyor da ses etmiyor acaba diyordum :) ama çok güzel bir çiçek geldi ve zihnimdeki anlamsız konuşma balonlarını siliverdi :)meğer canım sürprize bağlamış olayı :) çiçeğimi de sevdim O nuda seviyorum...

*Hikmet Sultan bugün bu kadar keyifliyim ama belli ki yıllar yıllar önce (kaç yıl olduğunu söylemeye luzum yok :) ) seni biraz rahatsız etmiş olabilirim kusurumabakma :) ama yıllar,yıllaaaarrrrr senle pek bi hoş geçti iyi ki varsın kadim dostum...en eski yoldaşım...hayat senle güzel be annecim...çok çok öperim...

*bak sizi demezsem taş olurum Bahar , Yağmur ve tabi ki Damla m ...her ne kadar gelip keyfimi kaçırmış olsanız  ve sayenizde pabuçlarım damdan hiç inmemiş olsa da hayat sizinle de güzeldi :P bundan sonraki yıllarda yaşımı saklayacağınıza söz verirseniz sizi sevmeye devam edeceğime söz veririm bende :)

     ve bol kutlamalı günün ardından annemin şüpheye açık ama net konuşması ile onlarla ancak hafta sonu kutlayabileceğimizi anladım:( gelelim beklentinin en yüksek olduğu insana...vallahi sadece ben değil herkese öyle bir intiba vermiş olacak ki :)iş arkadaşlarım,arayan dostlarım hatta onunla işbirliği içindeki annem bile "şimdi kimbilir neler yapmıştır" "bakalım ne yaptı" ve benzeri cümleler kurdu ve sanırım çabasıyla beklentilerin üstüne çıkmış oldu :) sevgili eşim;hergün Onunla güzelken,Onunla daha anlamlıyken doğum günü olmaz mı?işten çıkmama yakın aradı,dışarıda işi olduğunu şirkete dönmesine gerek kalmadığını söyleyerek,buluşup eve birlikte gitmeyi teklif etti.başka zaman için harika olan bu teklifi geri çevirmek zorunda kaldım çünkü elimde çiçek ve paketler olacaktı.o zaman yetişirim sana evin orada buluşuruz dedi.itiraf etmek gerekirse madem annemler de gelmeyecekse ( ki birkaç gün önceden bana name yapmıştı konuşursan cuma akşamına denk getirmesinler gelişlerini diye bende de hemen tilki fikirler dolanmaya başladı "aaa acaba ne sürprizi olacak" diye her hatun gibi... ) niçin evin orada buluşuyoruz diye tongaya düşmedim değil :)evet biraz daha itiraf göz çıkarmayacaksa anlaşılan bi olayımız yok diye düşündüm :(

    eve yaklaştığımda aradı ve bende eve yaklaştım kapıda buluşuruz dedi.eve gittiğimde kapıdaydı(düşündükçe gülüyorum)merdivenlerde alt dairenin anahtarı var mı yanında diye sordu.var dedim bi bakalım dedi,neye bakacağız ki dedim ama hani şu birkaç saniyede dünyaları düşündüğünüz anlar vardır ya öyle oldu ve dışardan geliyorum diyen eşimin ayağında unuttuğu terlikleri de farkedince iyi bir planla karşı karşıya olduğumu anladım :) ardında ne olduğunu merak ederek anahtarı çevirdim ve kapının ardında şahane bir pasta ve şahane kahkahalar beni bekliyordu.annem ve kardeşlerim eşimle plan yapmışlar ve gelip en sevdiğim yemeklerle bir doğum günü yemeği hazırlamışlardı :)) onlar olmadan buruk olacağımı bile bile büyütmüyor gibi davranmıştım telefonda gelemeyişlerine karşı ama yaş kaç olursa olsun o evin bir kuzusu olmak hissi herşeye karşı güçlü olmayı sağlayan en önemli etken...sizi çok seviyorum hem de çok...



Eşim paketlerini yukarı çıkar biz masaya geçene kadar gel deyince muzurca gülümsedim,herhalde yukarda hediye paketim var diye düşünerek normalde kesinlikle itiraz edecek olan ben.kuzu gibi çıkayım tabi,paketleri götüreyim tabi diyerek eve çıktım ki ne göreyim.yerlerde çiçekler (o an sadece koridor yolunu farketmiştim :) ) ve beraberlerinde hızla yazılmak zorunda kaldığı belli notlar :)çiçekleri ve notları toplayarak ve kahkaha atarak ilerledim.ve son kez eğilip koridordaki son çiçeği aldığımı düşünüp kalkarken kapı kolundaki çiçeği farkettim ve diğer kapı kolundaki,ve diğerlerindeki ve kapıyı araladığımda odadakileri ve diğer odalardakileri... uzun zamandır bu ayarda bu kadar gülmemiş olmalıyım:)hele son çiçekler ve notlara geldiğimizde sevgi notları şu hali almaya başladı..."geç kaldım,yetişemedim" "lütfen biraz geç gel" "kim çaldırıyor telefonu" bu da ayrı bir espri katmıştı duruma :) neyse notları ve çiçekleri bir araya toparladım.keşke toplamadan önce resmini çekmeyi akıl etseydim :( güzel bir hatıra olurdu:(



süreyi iyi hesaplamış olacak ki hediyesi ile birlikte geliverdi günün kahramanı.ve bir kahakaha da "aaaa bunlar duruyor" diyerek gülümsediğinde atıverdim :)



yani avizeler ve kitaplıklarda olacağını hiç hesaba katmamıştım :)

   Sonra assolistler,güller çıkıverdi birden...Eşim evlilik yıldönümümüzde her seneye uygun adette gül alır ve ona uygun bir methiye ile beraber verir:)bu kezde üç gül beraberinde anlamını ifade eden notu ile geldi :)




İşyerinde yoğun olduğumu bilen birçok arkadaşım ve akrabalarımda aramalarını akşama saklamıştı.hatta pastayı kesme çabalarımız birçok kez telefonlarla bölündü :) ve ben hatırlanmaktan ve o değeri bulmaktan çok memnun oldum.beni bilen bilir...ben herşeyden önce insanı severim,iletişimi severim ve değer vermekten hiç yüksünmem.hayatta en güzel şey bi insanı gülümsetebilmektir ve böyle bir çaba edinmişliğim vardır ama aynı ilgi ve alakayı görebilmekten doğru insanların arasında olduğum anlamı çıkıyorsa ne mutlu bana :)

kutlamalar hafta sonu boyunca devam etti :) ama yazı bu kadar uzayınca ayrı bir post u hakeden etkinliğimiz ve okul arkadaşlarımla yaptığımız kahvaltıyı yazmak sonraya kaldı.laf aramızda birkaç kez daha kutlama ihtimalim var sanırsam:))

benim yeni yaş dileğimde geleneksel;keyfimiz,huzurumuz daim olsun...elbette en önemlisi sağlık ve bereket de hanemizin başköşesinde bulunsun...

yeni yaşlar,yeni yıllar, programlı veya programsız yeni kararları da beraberinde getirir ama bu kararlardan ziyade bana umut ve yaşam enerjisini beraberinde getirdi.kan değerlerimin düşük çıkışı ile bağlantısı olduğunu sandığım bir süredir devam eden halsizlik halindende biraz kendi kendimi motive ederek kurtulma yoluna gideceğim.ilaç tedavisinin yanında bununda geçerliliğini çok iyi bilsemde bir süredir boşvermiş olduğumun farkındayım...Halsizlik ve bitkinlik elbette keyif vermiyor ama bi süre sonra alışılmış bi hale dönüştüğü kesin :( "hayatta herşey bizim için" ve o yüzden yeni bir yaştan hep güzel şeyler beklemek adil olmasada hasta ve sıkıntıda insanlar için dua ekleyerek yeni yaşımdan "hayırlar"  umduğumu belirteyim eski yaş gider ayak bana hayırlı dostlar kazandırdı hayatımdaki hayırlı insanlar ve hayırlı haberlerin artmasını diliyorum...
ve hayatıma dahil olmuş tüm güzel insanlara hayat sizinle güzel diyorum...iyi ki varsınız...

bu arada bu postun kendi kendini imha durumu söz konusu değildir:)açığa çıkması istenmeyen malum konuda sır tutmanız gerekmektedir :))30 tatlıdır ama 29 bal dır :P

sevgilerimle...


11 Ekim 2012 Perşembe

HAYDİ GEL BİZİMLE OL :)

    Merhabalar...
    Her daim bahsini yapıyoruz,şu blog camiası denen bizler yeri geliyor can ciğer kuzu sarması oluyor yeri geliyor yine bu sarmadan kaynaklanacak samimiyetle küsüyor,kızıyoruz birbirimize...Bazen en yakınlarımızdan daha sık haberleştiğimiz oluyor,bazense değer verdiğimizi teyid eder biçimde merak cümleleri ile isyanlarımız birbirimize...Nitekim arkadaş olduk,kimimiz dost olduk...Yeri geldi birimizin hayatını okurken  diğeri kendini buldu,yeri geldi diğerlerinin tecrübeleri birilerimize derman oldu...Müjdeleri heyecanla paylaşıyor aynı sıcaklıkla kederlere de ortak oluyoruz.İşin özü şu ki;İNSANIZ...Beşeriz,şaşarız ama biliriz ki damdan düştüğümüzde doktordan daha iyi anlayacak olan sahiden o damdan düşendir.İnsanız;arşınladığımız yollar kadar o yollardaki maceralarımız da aynı...Birbirimizin dilinden bu kadar anlıyor olmamızın sebebi aslında bu kadar basit yani...
   Öyle arkadaşlıklarımız,dostluklarımız oldu ki...Tabir-i caiz ise birbirimizin ciğerini bilir hale geldik ama gel gör ki bazılarımıza henüz ne sarılmak,kaynaşmak kısmet oldu ne de şöyle esaslı bir sohbetle karşılıklı kahveleri yudumlamak...Nasıl olacak derken dedik ki herşeyi kaderden,kısmetten beklemek yanlış...Tevekkül etmeli,fikrimizi olgunlaştırıp hayırlı bir buluşma ümid etmeli...Uzun lafın kısası blogger dostlarla buluşmaya keyifli bir sohbet yapmaya niyetlendik
    Bu buluşmanın amacı hem dostlarımızla vakit geçirmek,hem birbirini tanımayan ama anlaşacağına emin olduğumuz arkadaşlarımızı biraraya getirmek hem de uzun süredir iletişim kurduğumuz bloggerlardan katılmak isteyenlerle de hasbihal etmektir...
    Sanal alemde iletişim kurmanın imkanlarından faydalandık ve buluşma için bir etkinlik sayfası düzenledik.Facebook daki   Haydi Gel Bizimle Ol... sayfasından etkinlik detaylarına ve organizeyi yaptığımız arkadaşlarımızın bilgilerine ulaşabilirsiniz.Ama katılmak isteyenleri bu cumartesi 13.10.2012 tarihinde SAAT 14:00 de kız Kulesi karşısındaki Üsküdar Simit Sarayı na bekleriz.Hep hayırlısını diledik,inşallah orada olacağız.Yakamıza kırmızı kurdele takacağımızı yazacağımı sanıyorsanız yanılıyorsunuz:))Yüzünde gülücüklerle şen bir grup görürseniz.onlar biz olacağız...
   sevgilerimle...

8 Ekim 2012 Pazartesi

"..."

sayfadaki tadilat biraz sekteye uğradı ama benim zihnimde de bu ara tadilat var :))en kısa zamanda birikmiş yazılarla sizlerleyim :P ah öyle çok şey var ki anlatacak aslında...şimdilik en kısa anlatım ancak üç nokta ile olacak sanırım :)
"..."